top of page

  Instruments      

Sevgiyle Uzanan Profesyonel Bir El 

Öğrenci, ancak güvendiği ve sevdiği öğretmenle başarılı olabilir.

 

Piyano eğitimi yaş gözetmeksizin herkes içindir. Kulak ve yetenekten daha öncelikli olan kişinin ilgisinin ve hevesinin olup olmadığıdır. ''İstek ve sevgi'' var ise başarılı olmaması mümkün değildir. Doğru eğitim ile müzik kulağı zaman içinde gelişeceği için istekli olan herkes piyano eğitimi alabilir. Erken yaşta alınan piyano eğitimi zaman içinde profesyonel olarak devam ettirilebilir. Orta yaş grubunda ise genellikle hobiye yönelik veya sertifika amaçlı çalışmalar yapılmaktadır.

 

Her öğrenci özel ve birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar göz önünde bulundurularak yöntem ve metotlar seçilmekte, tamamlayıcı teknik bölümlerin yanı sıra hedeflenen repertuvar alanında ilerlenmektedir. Derslere devamlılık ve günde 15'er dakikalık çalışmalar yapmak her öğrencinin başarılı olması için yeterlidir. Hedef, enstrümanını seven ayrıca iyi müzik yapabilen ve teknik alt yapısı sağlam sanatçı adayları yetiştirmektir.

 

Talep doğrultusunda Konservatuvar sınavları, Royal Academy of Music (ABRSM), BİLSEM ve London College of Music (LCM) sertifika programları için çalışmalar yapılmakta, repertuvarlar bu yönde belirlenmektedir.

Dersler öğretmenin evi tercih edildiğinde, ses yalıtımlı ve akustik duvar kaplamalı stüdyo ortamında profesyonel şartlar altında yapılmaktadır. Piyano dersleri Yamaha marka elektronik piyano ile yapılmaktadır.

 

Okul Öncesi Eğitim 

 

Piyano eğitimi, öğrencinin kendisinin talep ettiği şartlarda en erken 4 yaşında, veli yönlendirmesi ile de 6 yaşından itibaren başlamaktadır. Dersler başlangıçta haftada yarım saat olarak yapılır. Gerekliliğine göre süresi arttırılabilir ya da sıklaştırılabilir. Veli yönlendirmesi ile gelen öğrencilerle yapılan deneme dersinde öncelikli olarak bakılan çocuğun ilgisinin ve hevesinin olup olmadığıdır. Öğrencinin yeteneği ve müzik kulağından daha öncelikli olan bu sevgi ve heves varsa öğrencinin başarılı olmaması mümkün değildir. Müzik kulağı doğru eğitim ile zaman içinde gelişeceği için istekli olan her çocuk piyano eğitimi alabilir. Erken yaşta alınan piyano eğitimi zaman içinde profesyonel olarak devam ettirilebilir. 

 

Her öğrenci özel ve birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar göz önünde bulundurularak yöntem ve metotlar seçilmekte, tamamlayıcı teknik bölümlerin yanı sıra hedeflenen repertuvar alanında ilerlenmektedir. Hedef, enstrümanını seven ayrıca iyi müzik yapabilen ve teknik alt yapısı sağlam sanatçı adayları yetiştirmektir.

 

Talep doğrultusunda Konservatuvar sınavları, Royal Academy of Music (ABRSM), BİLSEM ve London College of Music (LCM) sertifika programları için çalışmalar yapılmakta, repertuvarlar bu yönde belirlenmektedir.

 

ENSTRÜMAN ÇALMANIN BİLİMSEL OLARAK KANITLANMIŞ ETKİLERİ

Çocukların Beyni Dinledikleri Müziklere Göre Gelişiyor
Beyin, Dinlediği Müzik Türlerine göre "Formatlaniyor"
Çocukların müziğe olan ilgisi anne karnından başlamakla birlikte yaklaşık 10 yaş civarında şemaların teşekkül etme süreci başlıyor ve bu dönemde müzikal arayışlar gündeme geliyor. 14 yaş civarında ise o zamana kadar dinlenen müzik kalıplarına hissi olarak yapılan bağlantıların da etkisiyle, müzik tercihleri sağlam bir şekilde oturmaya başlıyor. 

Sürekli Müzik Aleti Çalmak Beynin Büyüklüğünü Olumlu Yönde Etkiliyor

Almanya’da Friedrich Schiller Üniversitesinde yürütülmüş araştırmalar sonucunda profesyonel ya da amatör olarak müzikle uğraşan insanların beyinlerinin daha büyük olduğu belirlenmiştir. Düzenli olarak müzik aleti çalmanın beynin görme, duyma, hareket etme ve koordinasyonla ilgili bölümlerinin büyümesini sağladığı tespit edilmiştir. Müzisyenlerin beyinlerinde duyma, görme, hareket etme ve koordinasyonla ilgili bölgelerde daha fazla “gri madde (gri hücre)” olduğunu saptamışlardır. Ayrıca MR görüntülerinden müzik aleti çalan ve günlük hayatta ağırlıklı olarak sağ elini kullandığını ifade eden kişilerin aslında sol ellerini de daha sık kullandıklarını tespit ederken, sürekli müzik aleti çalmanın beynin büyüklüğünü olumlu etkilediği sonucuna varmışlardır. Bunu da beynin kaslar gibi egzersiz yaptıkça büyüdüğünü; örneğin, piyano çalmanın notaları algılayan beynin tuşlara dokunan parmaklara ve pedallara basan ayağa emir vermesiyle bir koordinasyon oluşturarak beynin birden fazla bölgesini aynı anda çalıştırdığını, çok yönlü düşünmeyi ve bağlantılar kurmayı sağladığını, dolayısıyla da beynin kullanımını geliştirdiğini belirtmişlerdir.
 

Müzik Akademik Performansı da Olumlu Etkiler

Okul çağındaki çocukların daha hızlı okumaları; yazma, anlama ve düşünmede öğrenme güçlüğü çeken çocukların eğitimleri; stresin ve sıkıntının azaltılması yine müzikle başarılabilir. Bilim adamlarına göre müzik, bilişsel düşünme kabiliyetini artırmaktadır. Bilişsel düşünme ile müzik arasında güçlü bir ilişki olduğundan müzikle uğraşanlarda ya da sık müzik dinleyenlerde beyin aktivitesi artmaktadır. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erol Belgin, şunları söyledi: “Müzik dinlemenin ve müzikle uğraşmanın faydaları çok boyutludur. Müzik çocukların kendini ifade etme yeteneklerini geliştirir, estetik, yaratıcı ve yapıcı düşünme kapasitelerini artırır. Müzikle birlikte disiplin gibi konular çocuğa yavaş yavaş aşılanabilir.

Çocuklarda kaliteli müzik dinlemenin etkileri önemli. Kaliteli müzik beyine yeni nöral bağlantılar kazandırır ve beyin gelişimini hızlandırır. Buna karşılık, doğumdan önce ve yaşamın ilk yıllarında dinlenilen kalitesiz müzik, beyin gelişimini ve yeni nöral bağlantıların oluşumunu engeller. Sesteki özel matematiksel düzenleme beyindeki alfa dalgalarını uyararak kişiyi sakinleştirir ve gevşetir. Klasik batı ve Türk müziğinin insan beyni üzerinde olumlu etkileri olur. Nitelikli müzik, beynin işitme yani müzikle ilgili bölümü olan sağ temporal lobunu ve “uzaysal algı”yı güçlendiriyor.

Müzik Endorfin Salgılatır
Sesteki özel matematiksel düzenleme beyindeki alfa dalgalarını uyararak kişiyi sakinleştirir ve gevşetir. Klasik müzik matematiksel düşünceyi güçlendirir ve öğrenme fonksiyonuna yardımcı olur. Sesteki özel matematiksel düzenleme beyindeki alfa dalgalarını uyararak kişiyi sakinleştirir ve gevşetir. Bu durum, öğrenme kapasitesini artırır. Müzik ayrıca, beynin doğal bir kimyasalı olan ve salgılanması halinde rahatlık, güzel duygular ve heyecan veren endorfin salgısını artırır. Endorfinin salgılanması, ağrıyı ve stresi azaltır, yaşlanma sürecini yavaşlatır.


“Müzik ruhun gıdası” sözü çok doğru ve bilimsel bir ifade. Kulaktan beyne giden sesler beyinde olağanüstü elektriksel ve metabolik hareketlilik sağlar. Beyin birtakım hormonlar salgılar. Damarlar genişler, tansiyon düşer, tüm vücuda canlılık ve zindelik gelir. Hangi yaşta olursanız olun enstrüman çalmak, işitme ve konuşmayla ilgili temporal lobları önemli ölçüde geliştirir ve işitme ve lisanla ilgili yetileri güçlendirir. Enstrüman çalarken beyin kabuğunda fizyolojik değişiklikler, çok sayıda aktivite göze çarpar. Enstrüman dersi alan okul öncesi çocuklardaki uzaysal algının bu eğitimi almayanlardan yüzde 34 daha fazla olduğu görülmüştür.

Dipnot:Uzaysal algı etrafınızı saran çevreyle (dış duyarlı süreçler) ve kendinizle olan (iç duyarlı süreçler) ilişkilerin farkında olma kabiliyetidir.

                                                                          09.08.2004 tarihli Milliyet Gazetesi haberidir.

Türkiye’de Müziğin Zeka Üzerine Etkileri

 M. S. Ü. Devlet Konservatuvarı profesörü Filiz Ali'nin araştırması da iki araştırmacının bulgularını destekler nitelikte. “Müzik ne kadar soyut görünse de son derece bilimsel ve matematiksel. Müziğin içinde bir matematik var. Notalar, solfej hepsi matematik üzerine kurulu. Ve piyano çalmak da matematiksel düşünmeye benziyor. Hem beyni hem bedeni çalıştıran piyano, notaları algılayan beynin tuşlara dokunan parmaklara, pedallara basan ayağa emir vermesiyle bir koordinasyon oluşturur. Bu da beynin birden fazla bölgesini çalıştırarak çok yönlü düşünmeyi ve bağlantılar kurmayı sağlar, beynin kullanımını geliştirir.”

Prof. Ali Avusturya, Almanya, Macaristan gibi ülkelerde ana okullarından itibaren çocuklara müzik eğitimi verildiğini söylüyor: “Burada müzik ilkokulları var. Bu okullarda diğer derslerin yanında her gün iki saat müzik eğitimi veriliyor. Ve çocuklara birer enstrüman çalmayı öğretiyorlar.” Filiz Ali’ye göre müzik eğitimi için çocuğun ille de müziğe yeteneği olması gerekmiyor. “Herkesin matematik yeteneği olmaz ama hepimiz okulda matematik öğrendik. Müzik için de bu geçerli. Çok yetenekli olmasa da çocuklara biraz müzik öğretmek onların zekâsını, algılama, öğrenme kapasitesini, koordinasyon kurmasını ve yaratıcılığını geliştirecek, ileride yapacağı meslekte daha başarılı ve kıvrak zekâlı olmasını sağlayacaktır” diyor ve ekliyor: “Benim ders verdiğim öğrenciler şimdi mimar, doktor, antropolog, matematik profesörü…”

                                                                                             MİNE AKVERDİ – AKTÜEL DERGİSİ

Müzik ve Enstrüman Derslerinin Beyindeki Etkileri
Northwestern Üniversitesi tarafından yapılan başka bir araştırmaya göre de çocuklukta alınan müzik derslerinin, yetişkinliğinde müzik derslerini almasa bile çocuğunuzun beynine hayatının sonraki dönemlerinde yarar sağlayabildiğini gösteriyor. Araştırmacılar bir kişi çocukluğunda ne kadar uzun süre müzik dersi alırsa bu yararların o kadar etkili olduğunu belirtiyor. Üstelik müzik yapmanın dil ayrımını yapabilme yetisini geliştirdiğini, okul notlarını arttırdığını ve daha iyi ve uyumlu sosyal davranışları oluşturduğunu söylüyor.

Dil öğrenme, dinleme, hafıza ve motor yeteneklerini geliştiren müzik deneyimleri, farklı yetenekleri aynı anda çoklu sinirsel bağlantılar geliştirerek birleştirir.

Öğrencilerin, yüksek seviye matematiğini anlayabilmek için öncelikle orantı matematiğini ve kesirleri anlamaları gereklidir. Matematiğin bu konularını anlayamayan çocuklar yüksek teknoloji alanlarında önemli olan ileri düzey matematiğini de anlayamazlar. Ve müzik, bu süreci kolaylaştırıcı etkiye sahip bir uğraş olarak karşımıza çıkıyor.

Ayrıca müzik, uzaysal algılama becerisini de geliştirir. Bu birbirinden ayrı parçaları görebilme ve onları yeniden zihinsel olarak bir araya getirebilme becerisidir ki matematik becerileri de bu tip bir mantığa dayanır.

Enstrüman öğrenme, müzik sembollerini ve notalarını yorumlamayı da kapsar. Beynimiz bu sembolleri zaman ile uyumlu bir şekilde değişen bir dizi ses yığını olan melodilerin şekle girmiş hali olarak görür. Bu yüzden müzik yapmak, beynimizin uzay ile ilgili nesnelerin biçimini değiştirme ve gözünde canlandırma becerisini geliştirir.

Ayrıca müzik öğrenimi akademik başarı için gerekli olan disiplini de sağlar. Mississauga Toronto Üniversitesinden E. Glenn Schellenberg, araştırmasında, müzik derslerinde duyguları ifade etme, müziksel aralıkları ve akorları öğrenme gibi çok farklı bölümler olduğu için evreni çok boyutlu algılamanın mümkün olacağını ve bunun IQ seviyesini etkilediğini belirtiyor.

Araştırmanın sonuçları:

Müzik vücut üzerine doğrudan etki eder, özellikle kalp atışlarını ve metabolizmayı düzenler.
Belirli müzik türleri huzur veren endorfin hormonunun salgılanmasını artırır. Öğrenmeyi hızlandıracak ortamı; yani sakinliği sağlar.
Beyne giden kan ve oksijen miktarı müzik dinlerken arttığı için uyarıcı ve harekete geçirici etki yapar.
Müzik matematikseldir. Bu durum bazı beyin devrelerini harekete geçirir; kompleks ve karmaşık fikirlerin daha kolay çözülmesini sağlar.
Müzik ilham verir, duyguları harekete geçirir. Yaratıcılığı artırır!
Hafızayı geliştirir.
Etkili öğrenmenin temel unsuru olan beynin her iki yarısının da iyi entegre olmasına yardım eder.
Müzik, dinleyenlere analitik düşünme becerisi kazandırır.
Hafif müzik, hiperaktif çocuk ve yetişkenleri sakinleştirir.

                                                                    15 Ekim 2003 Tarihli Hürriyet Gazetesi Haberidir.

 

Şu an randevu alabileceğiniz hiç hizmet yok. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Ders örnekleri için instagram sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

 

  • instagram
bottom of page